18 Haziran 2008 Çarşamba

Bir yazının Anımsattıkları..

Bugün internette okuduğum bir yazı beni aldı götürdü.Çocukluğumda özellikle arife günlerinde toparlanıp gittiğimiz o kasabaya.
Gerçekten o kadar sessizmiydi o kasaba,kulaklarım alışık değilmiydi onları pek bilemedim.Ama o evin sabahını sevdiğimi hatırladım.
Alt katta babannem mutfağın bir kenarında yavaştan yavaştan kahvaltı hazırlarken rahmetli dedemin yan odada elinde kuranı cam kenarında oturuşunu .O odada hep kartlar olurdu.Bayramda seyranda ya da öylesine bir günde gönderilmiş üstü manzara resimli ya da yaldızlı pullu kartlar.Tahta evin tahtaları arasına geçirilmiş.Her biri özenle saklanmış değer verilmiş:)
Dedem kuranı bitirir bembeyaz pamuk sakallarını sıvazlar.Uyandınmı kız tombiş diye yanına çağırırdı beni:)
Pamuk dedem...
En sevdiğim pamuk sakallarıyla oynamaktı.Sorardı her sabah "bu gece rüyanda ne gördün?"
"boncuk düdük gördüm dede" cevabıydı beklediği.Almak için bahanesiydi herkese karşı.
Herneyse ben bunları hatırladım abimin bu yazısını okuyunca.O tren benide çok uyandırdı.O küçücük balkondan çok izledim giden treni.
Ben yazının başında kaldım duygulandım.Sizler sonunu getirin diye umarım...

6 yorum:

ilham perisi dedi ki...

Hatırladıkların bana da çok şey hatırlattı,hatırlamak iyi geliyor bazen her ne kadar özlensede ,üzsede insanı.Tatlı bir sevinçte veriyor..
Hayat hızlı bir tren değil mi?
Evet hızlı ve hiç yakalayamadığım ,güzel olan şeylerin çok çabuk bittiği,gittiği,yittiği bir tren yolculuğu işte..:(

Tabiat Ana dedi ki...

periciğim,
evet gerçekten hüzünlensemde garip bir mutlulukta duyuyorum hatırlayınca :)
o anın kıymetini bilmemektenmi yoksa gelen yeni zaman eskiyi arattığındanmı bilemedim güzel olanlar çok çabuk bitiyor gibi gerçekten..

Öykücü dedi ki...

:)Ne güzel yazmışsın.

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Bir Bayram sabahı "o" evde uyanıp, orada olmayı istedim. Güvenilir, sessiz ve huzur dolu bir gün.
Çok güzel anlatmışsın, geçmişimden haber getirir gibi.
Sevgilerle...

Tabiat Ana dedi ki...

teşekkür ederim öykücü:)

Tabiat Ana dedi ki...

sevgili yaşamın kıyısında,
bugün o ev gerçekten çok sessiz.artık ne sabahları bizi uyandıracak bir horoz var bahçesinde ne de kapı önünde miyavlayan kedileri.Bomboş öylece kendi durup bakıyor gelip geçen trenlere:(