16 Haziran 2008 Pazartesi

Yeniden(Fotoğrafın Dili-5.Çalışma)



Nerde kaldı çocukluğum?



Hani nerde sabahları annemi babamı uğurlayışım? Nerde balkon korkuluklarında gitme diye yalvarışım ve daha o gider gitmez o anı unutuşum?



Nerde önlük giyip koşar adımlarla okula gidişim?



Nerde barakadan yapılmış okulum,leblebi tozları,simidim,elvan gazozum?



Nerde tenefüste 10 dakika koş koşa bahçeye çıkışım,toz toprak içinde oynayışım?



Nerde sırtıma bez sokan öğretmenim,bembeyaz yakam,siyah önlüğüm?



Nerde sıra arkadaşım,hani kimseyle arkadaş olmasını istemediğim?



Nerde kaldı bomboş eve gelişim,soba yakışım toz duman arasında?



Neden kormuyorum artık şimşek çakınca?



Neden artık şaşırtmıyor beni insanlar?



Şimdi neden daha lezzetsiz gazozlar,neden boğazıma yapışıyor pamuk şeker?



Hala var o şarkılar, o masallar.



Neden yok o içimdeki heyecan?Devler de korkmuyor,prenslerin gelip prensesleri kurtarışına sevinemiyorum neden?



İçimdeki çocuk orda duruyor biliyorum içime baktığımda onu hep görüyorum.



Heyecansız,çekingen,üşümüş,yorulmuş.Keşke koşmuş da yorulmuş olsaydı diye düşünüyorum.Acımıyorum, üzülmüyorum ,sadece mutsuz oluyorum.Herşeye rağmen fotoğraflara baktığımda şimdi diyorum şu fotoğraftan bakan gözler benim gözlerim olsaydı hala,keşke o ışığı hep kalsaydı.



Hayat bazen adil olamıyor malesef kimileri kırkında hala büyümeye çalışıyorken kimileri çok erken tanışıyor büyük olmakla.



Kapatıyorum gözlerimi içime bakıyorum.Orda öylece duruyor,mavi jilesi,kırmızı çorapları ve keçiboynuzu kıvırcık saçlarıyla çocukluğum.O hep içimde kalacak biliyorum.

Ondan vazgeçmiyorum.

Mahçupda olsa,yorgunda olsa bugünlerde Doğayla yeniden hayat buluyor görüyorum...



Yukarıdaki fotoğraf "öykü atölyesi-fotoğrafın dili5.çalışması" na aittir.




9 yorum:

cinar dedi ki...

Canım Tabiat'ım,
hepimizin çocukluğumuza dair özlemleri var. İçimizde bir çocuk saklı olsa bile her zaman açığa çıkaramadığımız için gazozlarda, pamuk şekerlerde eski tadı bulamıyoruz. O çocukça, safça, masumca gözlerle bakamadığımız için bazen hayat çok yavan geliyor. Yazınla bir iç çektim yine.
İçimizdeki çocukları sıkça çıkartalım gün yüzüne, yüzümüz aydınlansın, içimiz mutluluk dolsun çocukça heyecanımızla :)
Öptüm, sevdim bir de :)

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Gözlerinden fışkırsın, yüreğinden sızsın o güzel kıvırcık saçlı kız çocuğu bu gününe. Hatta sızmış bile, ben gördüm satır aralarında.:)

Öperim çok can kuşumu ve onun minik kuşunu.:)

Aylin Ünlü dedi ki...

Çok güzel olmuş yazınız,gerçek duyguları birebir hissettirmişsiniz.İçimizde büyümeyen çocuk var ama gizli,perdeler arkasından bakıyor bakmak zorunda kalıyor.Elinize sağlık.

nt dedi ki...

İçimizdeki çocuğu arasıra çıkarmak gerek günyüzüne. Mutluluk en çok çocuklara yakışıyor. Mutlu ve sağlıcakla kalın...

Tabiat Ana dedi ki...

çınarım,
ben aslında özlüyorum çocukluğumu.Keşke çocuk gibi yaşasaydım çocukluğumu,büyümeden:)
ama şimdi öyle yapıyor içimdeki kız bazen(özellikle Doğayla)coşuyor oynuyor kuduruyor:)

Tabiat Ana dedi ki...

hmmm sadece satır aralaında kalmasın o görüş kuzu:)
bide gerçekten bak bakalım görecekmisin:)
sevgiler...

Tabiat Ana dedi ki...

sevgili aylin,
teşekkür ederim.Ortaya çıkması biraz zor oluyor evet ama içimde dursada güç veriyor bana:)

Tabiat Ana dedi ki...

sevgili nt,
ne güzel söylemişsin "mutluluk çocuklara yakışıyor"
:)) doğru garip bir şekildede başkalarına aktarabiliyorlar bu sevinci:)
görüşmek üzere.

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Çok yaraladın beni Tabiat Ana, bende bıraktım 2 canımı evde işe gittim, onlarda yaktılar senin gibi sobalarını, onlarda boş eve geldiler küçücükken.
Hep özlediler dolu eve gelişi, keklerle hazırlanmış ikindi kahvaltısını.
Bir köşedeki çocukluğun hiç çıkmasın aklında çünkü zorluklarıda olsa çok güzeldir çocukluk.
Güzel günler ve yavrunun çok güzel günler görmesi dileğiyle sevgiler...