Aslında daha önce yazdığım gibi Fethiye ' ye gitme planları yapıyorduk bu sene.Ama olmadı Fethiye'ye gitmek bu senede kısmet değilmiş dedik ve bir düğün haberiyle beraber apar topar Belekte bulduk kendimizi.
Gidiş yolculuğu çok keyifli geçti.Yola çıkmadan ben istekler üzerine bir cd hazırlamıştım zaten,birde tarkan kasedimizde olunca eksik pek birşey kalmadı müzik adına.Arabanın içi buzluk,Doğanın oyuncak, yatak, eşya, çantalarıyla dolu olduğundan nerdeyse ayakta gitmek zorunda kaldık ama mutluyduk.
Uzun bir yolculuktan sonra sevgili Koza'nın eşi bizi Antalya otogarının önünde karşıladı.Labirente benzer upuzun bir yoldan sonra kendimizi Micimim(Kozamın ablası,dolayısıyla benimde ablam olur kendileri) o güzel evine atabildik.Akşam imece usulu düğüne hazırıktan sonra yine düştük Antalyanın labirent yollarına(ben yollardan hiçbişey anlamadım çok karışık geldi bana)
Düğün eşimin askerlik arkadaşınındı ve gelin muhteşem güzellikteydi.Elle çizilmiş gibi güzel bir yüzü ve hoş bir havasıda vardı.Ama damatta her zamanki gibi güleryüzlü ve sevimliydi.Dolayısıyla çok yakışmışlardı ve kızımla ben onları hayranlıkla izledik.Ne diyelim Allah mesut etsin.
Düğünden ayrıldık ve yaklaşık 1,5 sayfa süren adres tarifiyle evin yolunu bulduk.
Ertesi gün sabah kahvaltısı için yolu Antalyaya düşen herkesin bence görmesi gereken bir yerdeydik "Melek Hanımın Çiftliği"
Doğanın içinde sıcacık insanlarla dolu çok güzel bir yerdi.Yan taraftan akan köprülü nehri, ağaçlar arasında yeşilçam çardağında ağırlandık.Çocuklar keyiflenirken zaman zaman Koza ve ben zaman zaman babalar çıkardı tadını bu güzel yerin.Hatta bir ara iki tavşan yürek(Koza ve Ben ) metrelerce yüksekteki bir ağaç evine bile tırmandık.Manzara çok güzeldi.Kötü olan tek şey karşılardan gözüken ve hala söndürülemeyen orman yangınının dumanlarıydı :(
Aynı gün otele geçtik ve sonrası malum.
Dönüş yolculuğumuz ise farklı bir yoldan oldu.Dönüşte Konya yolunu tercih edip 1 yıldır göremediğimiz çok sevgili aile dostlarımıza uğradık.Zaten Doğa Konyadan çıkışta uyuyup sokağa girene dek uyanmadığından oldukça sessiz ve fısıltılı bir yolculuk oldu :)
Ve şükür şimdi evimizdeyiz.
Tatil her zaman güzel,her zaman kısa,her zaman az...
6 yorum:
Merhaba,
Ankara'da yaşamama rağmen aslında çocukluğum Antalya'da geçmiştir. Denizi, doğası, iklimi (Yaz ayları hariç!) çok güzeldir. Antalya'nın yolları size karışık gelmiş doğrudur. Ben bile gittiğimde tanıyamıyorum artık Antalya'yı...
Güzel bir tatil yapmanıza sevindim.
Sevgiler...
sevgili uçan martı,
denizi olan biryerden gelip Ankarada yaşamak zordur herhalde:)
ben ankarada doğup büyümeme ve bu kadar çok sevmeme rağmen denizi olan bir kentte yaşayabilseydim keşke diyorum zaman zaman.Antalya kocaman bir yer, bide sanki işaretler az gibiydi yada bana öyle geldi.Öyleki sağımı solumu heryeri karıştırdım.Bir falez otel kalmış aklımda:))
Bide Özlem pastanesi:)))
Ben Belek'e ilk defa gittim gerçekten deniz çok güzeldi ve güzel bir tatil oldu.Teşekkür ederim.
Can kuşum hoş gelmişsin. Öyle güzel anlatmışsın ki, gidesim vardı zaten, şimdi uçasım geldi.:)
Doğa hanımcığım pek şeker, pek güzel çıkmış. Maşallah. Ne güzel de el ele fotoğraflar ve nasıl eğlendiği gözlerinden belli kuzunun.
Ya bak gelini pek merak ettim şimdi.
Öperim canım..
Tabiat anacığım ne güzel gelmiştir sana bu tatil.Sevdiğin insanlar ve zevk veren mekanlar ne güzeldir .Bir de kısa sürmese :))
incegülüm,
hoşbulduk:)
teşekkür ederiz incegül teyze yoksa ablamı deseydim yahu valla teyze dedim ama olmadı gibi sana..İncegül ablası.Gerçekten oldukça eğlendi suya cıbırdanmaya doydu bızdık:)
gelini artık merak etmiyorsundur herhalde ;)
bende çok öptüm...
periciğim,
bu tatilin insana uzun geleni herhalde yoktur:)
Gerçektende iyi geldi son 2-3 senedir bu kadar uzun (1 hafta) tatil yapmamıştık hep birlikte çok iyi oldu.Banada herkesede:)
sevgiler.
Yorum Gönder