18 Aralık 2009 Cuma

Fobi



Dün akşam gördüm gazetede.Çok üzüldüm.


Şimdi üzülecek başka şey kalmadıda bunamı üzüldün diye düşünebilirsiniz.Haklısınızda ,napalım üzüldüm ,zira damdan düşenin halinden ancak damdan düşen anlar.


Yıllar evvel ilk evimizde otururken ve komşuluklar şimdikiyle hiç de öyle kıyaslanmazken,yani komşu teyzeler anne yarısı ,komşu çocukları kardeş gibiyken, iki yüzünde balkonları birbirine bakan bir apartmanda oturuyorduk biz.


İki apartmanın çocuklarının arasında benim yaşıtlarım hep erkek çocuklardı ve ben büyük ablalarla oynayamadığım zamanlarda hep onlarla oynardım.


Onlarında bundan pek şikayeti yoktu......Biri hariç.Alt komşumuzun oğlu M. Saolsun beni hiç sevmezdi ve ne zaman bir arada oynasak hemen diklenirdi "bizimle oynamasın o kız " diye. Çoğunluk oynasın deyince sesi çıkmaz kabul ederdi, ama sinirde olurdu bana :)




Çocuk aklı o zamanlar benden intikam almayı kafasına koymuş olacak ki ne zaman nerde sıkıştırsa beni ya üstüme ,aynen haberdeki gibi kedi fırlatır, ya da benim göremeyeceğim yerlere(mesela apartmana benden evvel girip apartmandan dışarı doğru) saklanıp kedi gibi miyavlardı.


O zavallı kedilerde, son sürat havada uçunca tırnaklarını çıkarıp bir yapışırlardı ki öyle böyle değil.Ne kadar sallanırsam sallanayım, mümkün değil düşmezdi üstümden.Birileri yardım etmeden kurtulamazdım.Annesinden yediği dayaklar bile vazgeçirememişti M'i bu huyundan :)




İşte ben o günlerden bu yana kedilere hiç yaklaşamam.Değil yaklaşmak seslerine bile acayip duyarlıyımdır .Metrelerce uzaktan duyabilirim ve hemen istemsizce tepki veririm.


Kocaman köpekler bile beni bir yavru kedi kadar korkutamaz.




O yüzden üzüldüm işte.O zavallı kızın yaşadığı korkuyu yaşadığım ve bildiğim için.


Yıllar sonra eşiyle çok iyi anlaştığım ve oğlunu çok sevdiğim M'inde kulakları çınlamıştır sanırım :)




Not:Bu arada kedileri gerçekten severim.Korkarım ! ama severim.Hallerini,tavırlarını, o kimseye minnet etmeyişlerini...Güzel hayvanlardır.Yaklaşamam o ayrı.Ama sanırım yakın dostlarının "Kedi" diye çağırdığı bir eşim olmasıda hayatın bana küçük bir şakası :)

3 yorum:

sufi dedi ki...

Sevgili Tabiat ana'm;
Biraz önce Edgar Allan Poe'nun "the black cat"ini okudum ve tüylerim diken diken oldu.Kitabı bir kenara koyup blogcu dostlar bugün ne yazmış dediğimde ne göreyim? İşte bu yazı karşıladı beni "hayal mi görüyorum ne? "dedim.Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

:)

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Tabiat'cım,
Bende çok üzüldüm o habere, senin de nedenlerinden dolayı daha çok üzüldüğüne eminim.
Çocuklar!!!
Sevgiyle ...