21 Mayıs 2010 Cuma

32

32yaşımı bitireli nerdeyse bir hafta olacak :)
Doğum günüm geçirdiğim en plansız gündü.Ama çok güzeldi.
Misafirlerimiz vardı.Ve doğumgünüm olduğundan haberleri bile yoktu.Duyunca Kedibeye çok kızdılar :) Ben pek sevmiyorum böyle haber vermeyi falan.Ne güzel geldiler bizimle oldular yetti valla.
Ama öğleden sonra haber verdikleri için 3 saatte tüm sofrayı yetiştirmek zorunda kaldım ki sanırım malum yarışmaya katılabilirim aynı menüyle :)

Pazar günü Dodik hanımın genel bale provası vardı.Haziranda sahne alacaklar :) Çıkışta annemlere gittik ki beyler maç seyretsin.Ve bir klasik yaşandı.Kedibey maçı seyretti ve Fen-er...bah-çe yenildi .Aslen bende aynı takımı tutmama rağmen Bur..sa -spo-run kazanmasına gerçektende çok sevindim.Yani bu ülkede 2-3 takımdan başka şampiyon olacak bir takım yokmu a her sene bu önyargıyla yola çıkılıyor.
Ama anlayamadığım tek şey Fe.bahçenin şampiyon olamaması nedeniyle sevinen diğer takım taraftarları oldu.Enteresan gerçekten .Bu derece fanatikliği saçma ve yersiz buluyorum.Sizinle alakası bile olmayan negatif bir olaya sevinmek çok ilginç geldi bana.Amaaan neyse işte.aslında madem sevinmek istiyorlar sevinsinler dimi.Madem kendileriyle ilgili sevinecek bir şey yok :P

Şaka şaka ...Kızmayın hemen fanatik günlerim eskide kaldı,jübile yaptım ben.

Flash forward izliyorum bu aralar 20. bölümü bitirdim ya dur bakalım ne olacak.Diziyi izliyorsanız bilirsiniz bir gün bir anda tüm dünyada 2 dakika 17saniye(idi sanırım) süren bir bilinç kaybı yaşanıyor ve tüm insanlar aynı anda o günden 6 ay sonrasını görüyorlar.Kimileri hiç birşey görmüyor ki bu o günden evvel ölecekleri anlamına geliyor.Şimdiki bölümlerde kaderin değişip değişmeyeceğini sorguluyorlar.Bazı şeyler (mesela olacaklarını bildikleri kazalar ya da cinayetler )ertelense bile evrenin bir şekilde bu olayları aynı sona bağlayacağını savunanlar ve tam tersini umud edenler arasında geçiyor şimdi olaylar.Aslında ben de biraz kaderciyim sanırım.Yani bir şey yaşanacaksa yaşanacaktır diye düşünmekteyim.Bakalım dizinin sonunda ne düşüneceğim :)

Bit Palası bitirdim nihayet.Hakikaten çok keyifli bir kitapdı.Şimdilerde sevgili Ebrunun tavsiyesiyle aldığım ve onun bir gecede bitirmesini şaşkınlıkla dinlediğim "Zaman Yolcusunun Karısı'nı" okuyorum.Aslında şimdi yazarken farkettimde kitapdada sürekli zamanlar arasında yolculuk eden bir adam var :)
Sanırım bu ara kısmetim hep bu yönde :)

Ne çok yazdım oysa ki uzun süre bakakalmıştım sayfaya.

Bir de havalar inanılmaz soğudu burda.Ben yavaştan hastalanıyorum sanırım.Başıma bir tülbenti sarıp kamikazeler gibi gezesim var.

Sevgiler

3 yorum:

cinar dedi ki...

tekrar nice mutlu yıllara Tabiat'cım, iyi ki tanışmışız sizlerle :)
Flash Forward'ı merak ediyorum lakin sonraki sezonlarının çok fıs çıktığıyla ilgili bir söylenti var. öyle olunca sinirlerim bozuluyor. sen bir seyret bakalım, belki başlarız bir ara biz de :)
Zamn Yolcusunun Karısı da sanırım filmini seyrettiğimiz kitap. Filmini beğenmiştim ben. Kitaplar her zaman daha güzel olduğuna göre eminim zevk alırsın.
aman aman hasta olma. dikkat et kendine. havalar açıyor zaten. zaman gezmek zamanı kuzucum :) çok öptüm.

uzunbacak dedi ki...

Nice Mutlu Yıllara Tabiat'cım. Eşinle ve kızınla bir ömür boyu mutluluklar diliyorum.

Ben bu aralar sürekli bloglardayım. Önceden pek vakit bulamıyordum. Şimdi daha yoğun olmama rağmen sürekli buralardayım. Yazılarını takipteyim. ;))

Flash forward'ı ben de izliyorum. 15. bölümdeyim. Merakla devam ediyorum. Lost'u bitirdik şimdi bunda sıra...

bilge dedi ki...

Sevdiklerinizle birlikte huzurlu sağlıklı daha nice yıllara diyor sevgilerimi gönderiyorum..