21 Şubat 2008 Perşembe

Gökkuşağı(Güneşin Çocukları-Sevim Ak)

Her ne kadar yandaki kitap görüntüsünü henüz değiştirememiş olsamda kitabım bitti:)
Şimdi Sevim Ak'ın 2004 yılında Can Yayınlarınlardan yayınlanmış olan Güneşin Çocukları adlı kitabını okuyorum.Şimdiye kadar okuduğum kitaplar hakkında hep kendi fikirlerimi ve hislerimi yazmış olsamda henüz başlarında olmama rağmen bu kitap hakkında bişeyler yazmış olmak istedim.Çünkü çok güzel bir kitap.Kitap 2000 yılında İLKYAR,ODTÜ,TEGV ve ODTÜ kolejı destekli "Gezici Deneyler"projesinden sonra Sevim Ak'ın ordaki anıları ve resimleri ile dopdolu harika bir kitap içinde inanılmaz güzellikte anılar var.Okurken sanki yıllar öncesinde olmuş gibi gelen olayların imkansızlıklar nedeniyle ve değişmeyen şartlar sayesinde doğuda yakın zamanda(4-8 yıl önce)durumun ne halde olduğunu görebiliyor ve kardeşini seç kampanyasına dahada bir önem veriyorsunuz.Aşağıdaki alıntı kitaptan.İçi daha çok güzellikler ve hüzünlü anılarla dolu.Tavsiye ederim:))

Çocuklara Toto ve Şemsiyesi adlı kitabımdan Gökkuşağı öyküsünü okumaya başladım.Toto annesinden gökkuşağının altından geçen herşeyin tersine döneceğini duyunca patlak topunu,zayıf aldığı matematik ödevini,kırık oyuncaklarını,kız arkadaşının asık yüzlü fotoğrafınıbir torbaya koyar,gökkuşağının altından geçmek ister.
Öyküden sonra çocuklara sordum:"Siz gökkuşağının altından neyi geçirmek istersiniz?"
Karmakarışık,tozlu saçlarının arasından yaldızlı tokası parlayan kız,
"Delik ayakkabılarımı...Parlak,topuklu ayakkabılara dönermi??"
"Babamı...Babam inşaattan düştü,sakat kaldı"
"Kardeşimi..Doğuştan sağır,duyabilse"
"Metin'i rakip takımın kalecisi,hiç gol yemiyor.."
Demin karşı duvardaki kızlara anlamaz diyen çocuk elini kaldırdı:
"Ben ablalarımı değiştirmek isterim"
Parmağı karşıdaki kızlara çevriliydi şimdi.
"Onlar benim ablalarım"
Şeftali yanağını okşadım."Nasıl olmalarını isterdin "dedim.
"Erkek olmalarını isterdim.Babam okula yollardı onları o zaman"
Okula sırtını dönmüş yaşlı bir adam yün eğiriyordu.Bir omzunda siyah,bir omzunda renkli bir ip çilesi geçirmişti.Başının üstünde griye çalan sis bulutu dört dönüyordu.
"Dedem"dedi kızlardan biri.
"Çağırsana....Bize eski masallardan birini anlatsın"
Çocuk kaşlarını iyice yukarda gerdi.
"Dilsizdir o"dedi.
"Çok çalışır"dedi yaldızlı tokalı kız."Siyah ipi eğdiğinde gece,renkli ipleri eğdiğinde gündüz olur"
Yaşlı adam renkli iplerden bir gökkuşağı örmüştü.

Hiç yorum yok: