Sevgili Yıldız Yağmurları 'nın sobesine cevaben...
1)Blog yazmaya ilk defa ne zaman başladım?
Blog yazmaya aslında yeni iş yerime geçtikten sonra internette dolaşırken Baldan-Tatlı 'yı okuyarak heves ettim:) . Öyle güzel ve içten yazıyordu ki.Düşündüm Doğa için hazırladığım bir günlüğüm vardı ama not tutmayı biraz aksatmaya başlamıştım ve bu beni çok üzüyordu.Neden internette yazmayayım ki büyüdüğünde teknolojıde imkan verirse onun için güzel bir hediye olur diye düşündüm ve başladım.Aralarda kendimle ilgili şeylerde yazıyordum.ama baktım bu Doğa'ya haksızlık olacak bir blogda kendime açtım...
2)Blog yazılarımın konusunun belli bir çizgide olması için çaba gösteriyormuyum? Yoksa içimden geldiği gibimi yazıyorum?
Doğa ile hayatta artık sadece Dokdikim ve onun maceraları hakkında yazıyorum.
Ama Gizli Bahçede aklımdangeçenleri,hissettiklerimi,anılarımı,kelime oyunlarını yazıyorum.
3)Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat edi
yormuyum?
Aslında çoğu yazımı iş yerinde yazıyorum.Asla işimi aksatmadan çünkü iş yerine gelme sebebim iş yapmak.Ama işim yoksa veya vaktim varsa mutlaka bloglara uğruyorum.Yazmak istediğim bişey varsa ekliyorum.Akşamları eve gider gitmez Doğa'nın ablukasına alındığımdan o uyumadan pek bişiycikler yazamıyorum.Dodık hn.uyuduktan sonra şayet laptop boşsa hiç kaçırmıyorum.Bazen geç saatlere kadar uğraştığımda oluyor.
4)Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken artan bekleyiş yüzünden şimdi zorunlu bir hal aldımı?
Açıkcası pek artan bir bekleyiş yok;). Hergün blog güncellemek için kendimi kasmaktansa içimden geldiği ve yazacak bişeylerim olduğu zaman yazmak bana daha mantıklı geliyor
5)Blog yazmayı ne kadar sürdüreceğim?
Doğa hanım büyüyüpde artık pekde bir numarası kalmadığında galiba Doğa ile hayat kapanacak.Belki yerine başka bir bebek için olanını açarım;))
Gizli bahçe ise .... bilmem şimdilik bırakmak gibi bir niyetim yok
Sobe ye gelince zannediyorum okuduğum herkes sobelendi:).Yani sona kaldım dona kaldım:)
Sevgilerimle
1)Blog yazmaya ilk defa ne zaman başladım?
Blog yazmaya aslında yeni iş yerime geçtikten sonra internette dolaşırken Baldan-Tatlı 'yı okuyarak heves ettim:) . Öyle güzel ve içten yazıyordu ki.Düşündüm Doğa için hazırladığım bir günlüğüm vardı ama not tutmayı biraz aksatmaya başlamıştım ve bu beni çok üzüyordu.Neden internette yazmayayım ki büyüdüğünde teknolojıde imkan verirse onun için güzel bir hediye olur diye düşündüm ve başladım.Aralarda kendimle ilgili şeylerde yazıyordum.ama baktım bu Doğa'ya haksızlık olacak bir blogda kendime açtım...
2)Blog yazılarımın konusunun belli bir çizgide olması için çaba gösteriyormuyum? Yoksa içimden geldiği gibimi yazıyorum?
Doğa ile hayatta artık sadece Dokdikim ve onun maceraları hakkında yazıyorum.
Ama Gizli Bahçede aklımdangeçenleri,hissettiklerimi,anılarımı,kelime oyunlarını yazıyorum.
3)Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat edi
yormuyum?
Aslında çoğu yazımı iş yerinde yazıyorum.Asla işimi aksatmadan çünkü iş yerine gelme sebebim iş yapmak.Ama işim yoksa veya vaktim varsa mutlaka bloglara uğruyorum.Yazmak istediğim bişey varsa ekliyorum.Akşamları eve gider gitmez Doğa'nın ablukasına alındığımdan o uyumadan pek bişiycikler yazamıyorum.Dodık hn.uyuduktan sonra şayet laptop boşsa hiç kaçırmıyorum.Bazen geç saatlere kadar uğraştığımda oluyor.
4)Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken artan bekleyiş yüzünden şimdi zorunlu bir hal aldımı?
Açıkcası pek artan bir bekleyiş yok;). Hergün blog güncellemek için kendimi kasmaktansa içimden geldiği ve yazacak bişeylerim olduğu zaman yazmak bana daha mantıklı geliyor
5)Blog yazmayı ne kadar sürdüreceğim?
Doğa hanım büyüyüpde artık pekde bir numarası kalmadığında galiba Doğa ile hayat kapanacak.Belki yerine başka bir bebek için olanını açarım;))
Gizli bahçe ise .... bilmem şimdilik bırakmak gibi bir niyetim yok
Sobe ye gelince zannediyorum okuduğum herkes sobelendi:).Yani sona kaldım dona kaldım:)
Sevgilerimle
5 yorum:
Hah ha, sobelendiğim de seni sobelemeyi düşünmüştüm ama o kadar az tanıyorum ki seni ya uygun olmazsa diye korkmuş sobeleyememiştim:)
sevgiler
Sevgili Sem,
aşkolsun:((
sen sobelemessen ben sobelemessem nasıl daha iyi tanıyacağız peki:))
Bu arada Şanslı yazısında yaptığınız yorum üzerine size cevaben bir şanslı2 yazmak istiyorum o nedenle yoruma cevap vermedim.
en kısa zamanda yazınız burda olacak efendim
sevgiler...
Sevgili Tabiat Ana, bana cesaret verdiniz:))
Bloğumda ki şiir Derin Öger'e ait, ben de çok sevdim ve şiirin altına şairin adını koyarak kullandım. Sen de adını yazarak kullanırsan, bir mahzuru olmaz diye düşünüyorum.
Kolay gelsin.
Ha, Şanslı 2'yi merak ve heyecanla bekliyorum:))
sevgiler
İkinci bebek için açacağın günlüğü de bekliyoruz:)
Ben de Doğanın sayfasını açıyor burayı ıskalıyordum genelde.Şimdi link verdim böylece artan bekleyişte payım olacak.
Çok da feci bir okurumdur yaz yaz diye taciz de ederim benden söylemesi:))
Bu arada senin resmini ilk kez Doğanın sayfasındaki son yazıda gördüm elmacık kemiklerine bayıldım.
Sevgiler:)
Sevgili öykücü,
hoşgelllldiiiinnnn:))
Link için teşekkürler.Sen benim yazılarını zevkle okuduğum bir isimsin o nedenle burada olman bana keyif verir.
O zaman yorumlarını bekliyorum bundan sonra.
Güzel sözlerin için teşekkür ederim.Elmacık kemikleri çerkezlikten geliyor sanırım.
görüşmek üzere sevgiler.
Yorum Gönder